Thursday, August 19, 2010

İzmirli kizlar...

İzmir'in kizlari guzel olur dedik Tan'a. Reyhan'daki 10. dakikasinda hemen bir kiz ayarlamis kendine :)

Kim cekti...

Peki bu fotograflari kim cekti? Eger kendi fotografini cekebiliyorsa. Himmmmm...

Ama ya gemi batarsa...

Ama gemi batarsa ne yapabiliriz emin degiliz :)

Komando...

Neyse ki gemideki bir tehlike aninda mudahale edebilecek minik bir komando var :)

Biraz daha Tan...

Yakin cekimden daha fazla Tan...

Denizden sonra...

Iste denizden sonra keyif yapan Tan :)

Denize de girdik...

Tan'la denize de girdik :) Katakolonda biraz plajda takildik. Sonra ayagimizin ucunu biraz guzel denize soktuk. Tan biraz soguk buldu, yuzmek icin biraz daha beklememiz gerekecek sanirim...

Muzik dinlemeyi severiz...

Simdilik daha cok ninniler, bebekler icin Mozart, doga sesleri ve kolikler icin muzik var. Ama biz U2 konserine giderken ona da 1-2 parca atariz eslik etmesi icin :)

Kontrol Tan'da...

Venedik donusunde Tan biberonunu kendi basina icebilecegine karar verdi. Elini tutmak icin kullanabiliyor artik. Bu fotograftan 1-2 gun sonra da ellerini yemege basladi :)

Serefe...

Bu aksam ne icsek ki?

Cko guzeldir Tan'la uyumak...

Bazen Tan'la uyumak cok guzeldir. Kendi yatagi daha rahat ama arada takilabiliriz yine de...

Sehirden donunce...

Sehirden gemiye dondugunde nereleri gezdigimizi merak eder Tan, annesinin anlattiklarini da buyuk bir ilgiyle dinler...

Kravat...

Elbette kravatin bulundugu yerden kravat almadan donmek olmaz. Tan da secti kendine guzel bir kravat. Gerci onunki onlugune ilistirilmis :)

Biraz daha gemiden...

Geminin ust guvertesinde havuz alaninin uzerinde birlikte 1-2 poz... Bir de gunduz yemeginden...

Kanguru...

Kangurusu Tan'a biraz buyuk geldi. Sanirim 1 ay sonra rahat bir sekilde kullanabilecegiz. Ama yine de test etmeyi ihmal etmedi. Hatta Dubrovnik donusunde yagmurda herkes teknenin icine tikilmisken ust katta keyfine bakmayi tercih etti...

Tan gezintide...

Once Dubrovnik, sonra Venedik, Bari, Katakolon, İzmir... Cok gezdi bu guzel cocuk. Gezdigi yerleri de cok sevdi, hic huysuzlanmadi hatta arada mutluluk sesleri ile eslik etti...














Wednesday, August 18, 2010

Gemiden manzaralar...

Istanbul'dan ayrildiktan sonra 2 gece 1 gun boyunca yoldaydik. Bu sure boyunca gemiyi kesfedecek ve fotograf cekecek bol bol vaktimiz oldu. En sevdigimiz yerlerden biri geminin kicinda en ust decklerden biriydi. Burasi hem hafif esintili hem de Tan'i rahatsiz etmeyecek kadar golge oluyordu. Ayrica geminin guclu pervanelerinin cikardigi ses de bir cesit white noise gibi iyice uykusunu getiriyordu :) Geminin burnuna yakin tarafi ise daha esintili ama daha etkileyici. 2-3 fotograf asagida... Tan'in montuna ayrica dikkat :)

Balkonumuzdan...

Guzel bir balkonumuz vardi. Hem yerlesim olan yerlerden gecerken etrafi gormeyi, hem de yeni limanlara girdigimizde sehrin genel goruntusune hakim olmayi saglayacak kadar optimum bir yukseklikte, 9. kattaydik. Odada cok fazla vakit gecirmesek de balkonun hakkini genel olarak verdik diye dusunuyoruz. Hatta Tan, guneslenecek vakti bile buldu balkonumuzda :)